Pages

24 Haziran 2011 Cuma

Kahvaltısız Olmaz


-Ben Kahvaltı yaptım. Umut da.
+Eee yani?
-Biz kahvaltı yaptık!
+Hâlâ "yani"?
-Biz, benim iş yerimde, beraber kahvaltı yaptık!
+Haaa!
-Çok keyifliydi! Ama Umut göbeğinin hakkını veremedi.
+Peki o zaman, hadi... Çok yazmasın, kapat...

17 Haziran 2011 Cuma

Yaktın Beni Selçuk Erdem

Annem 3-4 gün için gitti, evde kardeşimle yalnızız. Ben de sorumlu bir abla olarak kardeşimin yemeklerini düşünmeye çalışıyorum. Aslında beraber düşünüyoruz. Kahvaltıda aklına gelmez diye ona yiyebileceği şeyi hatırlatmak için olanca sevecenliğimle ve şebelekliğimle not yazdım. Yeni uyanmış, sersemlemiş kafayla. Buyrun o not:

Evet bu çirkin yazı benim.

Tabii işe doğru yürürken "Yuh, nasıl bir pas attım ben bu çocuğa, gol atmasa bari" dedim. Üff, sabah sersemliğiyle ne yapsam yanlış oluyor. Bir sabah klavyeme çikolatalı Nescafe döktüğüm, bir başka sabah arkadaşımı bir soru sormak için aradım, sonra soruyu sorarken cevabı buldum, sorunun saçma olduğunu fark ettim ve soruyu bitirmeden "Eee neyse, ben anladım yeaa" dedim. Başka sabahlarda başka şaşkınlıklarım da var elbet ama bu başka yazıların konusu.

Sevgilimle konuşurken sabah yaptığımı anlattım. O da attığım pasın gol olarak kalemde görüleceğinden emin gibiydi. Eve girdim. Notu bıraktığım masada not yoktu. Bir kalem vardı ama. Bulamadım kağıdı. Heyecan son noktadaydı. Evet... Bilgisayarımın kapağının (monitör işte lkdjaj) yarım kapalı olduğunu gördüm. Hiç adetim olmadığı için hemen açtım ve notu gördüm:

Bu da kardeşimin yazısı. Evet. "xD" doğru gördünüz :(

E Melike de durur mu? Basmış kahkahayı. Beklediğim gibi bir cevap görünce ne yapabilirdim ki başka? Hayır! Naçar değildim! Planımı yaptım. Bekledim. Bekledim ki küçük ergen eve gelsin. Eve geldi, Öptüm kağıdın devamına yazdığım notu okumasına izin verdim. İşte o kağıt:

Smiley'den öpücük koymazsam ölürdüm.
Koptu. "Ahahaha, süperdi bu, iyiydi bu ahahaha" deyip durarak resmen flood yaptı :/ Kendine gelince kıvırmayı denedi. "Ama " ile başlayan cümleler kurdu. E, yenilgiyi kabul etmek kolay değil tabii. Tamam, tamam. Yenilgi değil, bu golle ancak beraberliği yakalayabildim ben :( Tamaaaam! :( :( :'(


Yaa, işte böyle.

Not: Fotoğraflardaki gölgeler benim. İğrenç bir espri yapmadan (daha yapmadan?) bitireyim.

13 Haziran 2011 Pazartesi

Ben İş Buldum



Kötü bir alışkanlığım var; telefonla konuşmadan yürümeyi sevmiyorum. Bugünün kurbanı annem idi, onunla bikbikbik yapıyordum. Öğle yemeklerinin benim için büyük bir dert olmasından mütevellit büyük zorlukla yiyeceğim şeyi uzun karar verme aşamalarından sonra buldum. Kaşarlı simiiiit! Aslında her zaman gittiğim pastahane olduğu için çabucak da aldım nevalemi. Anneme hala bikbikbik etmeye devam ediyordum, büyük bir iştahla bir an evvel iş yerine varmayı istiyordum ama...


Ama bir amca beni, pastahaneden adım attıktan 10 saniye kadar sonra durdurdu. 50 yaş civarında, takım elbiseli, halim halli. "Beni hatırladın mı?" dedi elimi sıkıp. Şu balık hafızalı, selamlaştığı insanın bile kim olduğundan bihaber insanlar var ya, işte o insanlar grubuna dahilim. Kesin tanıdığım biri ama ben çıkaramadım diye üzülerek "I-ıh" deyip kafamı salladım. "Ziraat'ten" dedi amca. "Hangi Ziraat'e gidiyorsun sen?" diye sordu. Üç ayda bir öğrenim kredisi geri ödemesi için gittiğim Ziraat 50 metre kadar ötedeydi, gayrı ihtiyari onu gösterdim. "Hah!" dedi. Aklımdan orada hep muhatap olduğum kadını geçirdim. Yok, başkasıyla işlem yapmadım ki! Amca sordu, "Okulu bitirdin mi sen?" diye, o anda her şey aydınlandı kfjdlsjf muhtemelen stajyer bir hatun kişiyle karıştırıyor kanısına vardım ama bozuntuya vermedim artık, o kadar memnun olmuş gözüken bir amcayı hayal kırıklığına uğratamazdım! Cevapladım; "Bitirmedim" dedim. "Kaça gidiyorsun sen?" dedi. "Imm... şey... Yüksek lisansa devam ediyorum ben." Amcadan kocaman bir "Afffeerriin!" aldım. Artık ben o değilim demek için geçti, amca hala elimi sıkıyordu ve diğer elimdeki telefonda annem hattaydı! "Hadi bakalım, okulu bitir de, seni Ziraat'e sokalım." dedi. Yarım ağız gülümsedim, "Sağ olun" dedim. Hala el eleydik, tekrar el sıkışma sallaması aşamasını yineleyip, görüşmek üzere ayrıldık. Telefonu aldım ve anneme söyledim "Ben iş buldum."

Haa, ne diyecektim? Ders dönemim bitiyor, aylardır çeşitli sebeplerden hiçbir şey yazamadım. Belki ilham ile peri dersler bitince geri gelirler dedim. Böyle de bir giriş yapmak istedim. Ayh bir de şu var; kaşarlı simit caps'teki gibi olacaksa güzel. Hele ki sıcaksa... Kaşar ve simit sever insan buna ölür. O kadar diyeyim.

Amacıma ulaştığıma göre gidebilirim. C ya!

2 Haziran 2011 Perşembe

Tutkulu Tutkusuz

Çok çok sıkıldım.
Çok çok yoğunum.
Çok çok hastayım.
Çok çok özledim.
Çok çok istediklerim var.
Çok çok düşlediklerim.

Çok çok yaşıyorum işte, çok eksiklerimle.