Pages

22 Nisan 2011 Cuma

Mutlu muyuz?

6 yaşındaki kuzenim Mutlu bizde kalıyor. Bir haftalık misafirimiz. Mutlu 1. sınıfa gidiyor, okumayı yeni öğrenmiş. Ben bilgisayarın başındayken geliyor, ekranda yazanları okumayı deniyor. Arkadaşlarımla msn'den konuşmaya çalışıyor. "dkjfksjfhkfj" ya da "ahahahaha" gibi rastgele gülüşleri de teker teker heceleyerek okuyor. ":D" yapılınca anlamının "mutlu ol" demek olduğunu düşünüyor.

Annem evvelden boyama kitabı falan saklamış, Mutlu'ya verince seviniyor. Annesine babasına ayrı ayrı telefonda anlatıyor: "Bana resim saklamış teyzeeem" Nasıl bir sevinç, nasıl bir değer görmekten ötürü katlanan mutluluk!

Beraber uyumamızı istiyor. Uyuyoruz, ondan geç yatıp erken kalktığım için beraber uyuduğumuzu görmüyor. Bir daha uyuyacakmışız, o görememiş! Uyuyoruz.

Beni klonlamak istiyor. Saçımdan minicik bir parça alp dna'mı kopyalayacakmış laboratuvarı olduğunda. O kopya da, onların evde olacakmış. Hayatımda ilk defa bir erkek beni klonlamak istiyor.

İki tane şeker alıyorum, birisi renkli lolipop, birisi kırmızı bir kalp. Seç birini diyorum şekerlerin sadece çubuklarını gösterip. Seçiyor renkli olanı. "Ama kalbi istesem olur muu?" diyor. "Al ikisi de senin" diyorum. Müthiş bir şaşkınlık ve sevinçle, "Gerçekten miii?" deyip sarılıveriyor bana. Ama yemiyor şekerleri. Oyuncaklarını ve ona ait eşyalarını dolduruğu poşete koyuyor, "Abim gelince birlikte yeriz" diyor. Dana.

Bana "bilim anlatıyor". Uzay, fizyomolekül diye başlıyor. Yeni bir kuram ortaya koyacak, biraz kasarsa bir kanun betimleyecek gibi.

Minicik gövdesi var. Eve gelir gelmez kucağıma tırmanıyor, o gün neler yapmış anlatıyor teker teker, kollarını kocaman açıp bana sarılıp. Yediklerini de sırayla sayıyor bazen. Oyun oynuyor, sonra ansızın gelip öpüp geri gidiyor.

"Hiç bir şeyi bilmez misin sen?" dedi bana! Yüzündeki ciddiyetle şüpheye düşmedim değil. Bilmiyorum herhalde. Yani. Sanırım. Üüüüf!

Bir sürü, bir sürü, bir sürü başka şey de var. Çocuğunun en sıradan şeyini dünyanın en orijinal, en önemli ve en herkesçe bilinesi şeyiymiş gibi anlatan ebeveyn sıkıcılığında olmak istemiyorum. İstemiyorum ama ben bu çocuğa bayılıyorum! Bayıldığım her yanını herkese anlatmak istiyorum!

3 yıl önce:

Bir "Mutlu" değiliz yahu!

2 Nisan 2011 Cumartesi

Karanfil

http://fizy.com/#s/12647d

Olmadık zamanlarda duyulmaması gereken şarkı. acı mı var cepte biraz? Büyür de kocaman olur insanın içine daha bir oturur. E ama demiyor mu "çok değil inan az kaldı az" diye? Umut verecekken niye kırıyor bu kadar çok? İnsanların kırdıklarının üzerine dökülen kolonya etkisi yaratıyor, elimize döksek ve hiç yara bere olmasa yüzümüze sürüp ferahlayacağız bir parça. Ama eller o kadar yaralı bereli ki kiminde, duyduğu acıdan duyabileceği ferahlığı kaçırıyor.
İnsan bazı şarkıları kendi egosuna mı söyler hep? İd ile süper egonun oyunu mudur umutlar? Benlik denilen nedir ki bir şarkıyla incinir de bir şarkıyla toparlanır? İnsan olmak mı zor olan yetişkin olmak mı?

Ve cevapsız sorular, aslında cevapsız mı sanıyoruz vermek istemiyoruz da cevapsız oluveriyorlar, yoksa hakikat mı bazı soruların cevapsızlığı?

Belki tüm sorular için yegane cevaptır "zaman".

Korkma, sen varsın.

Korkmaktan korkuyoruz. Korkumuzdan.

Korku, gerekli hallerde -mesela bir canavar bizi kovalıyor olsun hem de yemek için- gösterilmesi gereken tepkiler için elzem bir duygudur. Düşünsenize korkmazsanız kaçamayacaksınız üzerinize doğru salyalarını damlata damlata koşan canavardan. O da hooop hiç bir zahemete bile girmeden -bari yiyecekse bile emek harcasın değil mi ama?- sizi lüpletecek. Sonra tabii Pinokyo'nun balina midesinde bir yaşam alanı yaratması misali şanslı olmazsanız, siz artık hayatta kalmamış yağniii ölü olacaksınız. Oysaki canavarı görünce korksanız, sinir hücrelerinizdeki bu uyarılma bedeninizi harekete geçirse bacaklarınız poponuza değe değe koşsanız... Belki de canavar sizi yakalayamayacak ve siz kahraman olacaksınız. Hem de kendi hayatınızın kahramanı. uuuvv, bir canavardan kaçıp kurtulmak istedim şimdi.


Tabii çeşitli kuramlar da var, önce mi korku yoksa sonra mı? Önce kaçar mıyız sonra duygumuzun farkına varırız yoksa eş güdümlü müdür? Gibi gibi. ancak her neyse, hangisinden ötürüyse, korkunun hayatta kalmadaki yeri büyüktür, her türlü duygunun illa ki işlevi vardır.

Korkmaktan korkmayın.

Not: Canavarım Guugıl'dan. Hiç korkulası mı hı?

2009