Babamla buluştuk. Alışveriş yaptık, gezdik, yemek yedik. Tabii ki en önemlisi muhabbet ettik. Bana "Game of Thrones" izlememi tavsiye etti. Ben ona Gregory damadını anlattım. Baba ya, hayali damadını da kıskandı.
Travian oynamayı da denemiş. Kardeşimle bir dönem deli gibi oynadığımız için durumdan çok hoşlandık tabii.
Babamla ilişkim bir tuhaftır muhakkak.Her şey yolunda gibiydi buluştuğumuz gün. Hem de fazlasıyla. Öncesinde de boş yere gerilmişim dedim de gevşedim.
Yine de sorulsa, aklında en çok kalan nedir o akşamdan diye... Annemle babamın kredi kartı şifrelerinin hâlâ aynı olması derim.
1 Kasım 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 Kalem Kelam:
ailedeki herkesin kredi kartı şifrelerinden pin kodlarına kadar tüm şifreleri babamın ilkokul numarası. babam üniversite mezunu ama nasıl sapkın ve ataerkil bi aileysek hepimiz aynı şifreyi kullanıyoruz. dört bi yana dağılsak da böyle gidecek eminim. trvian ben de oynamıştım. monster world oynayalım şimdi face'de. babana da söyle :) çok eYlenceli ki.
gregory damadı?
sizin durum aşmış bir durum :) kardeşim de benim internet hesaplarımdaki şifreyi değiştirip azıcık, kendine uyarlayıp kullanıyor. valla birinizden birinizin şifresini çözseler ailecek yanarsınız :P
ben fb oyunlarını oynamayı bırakalı çoooğğk oldu :)babamla oynasanıza ldksvgdf
house tabii ki^^ "melike house" nasıl oldu? çok yakıştı di mi? ldkşsakf
sırf çocuklarım üzülmesin diye 15 senedir sabreden bir babayım, çok etkiledi yazınız beni, oooof of, sakal bıyık
zaman ayırarak yazmak için bekledim açıkçası :)
boşanmış aile çocuğu olmak, boşanması gereken, birbirini yiyen iki mutsuz evli insanın çocuğu olmaktan iyidir. bunu hem bir psikolog, hem de bir çocuk olarak söylüyorum. benim yaşadığım bu olayın hüzünlü yanı, babamla benim ilişkimin farklılığından kaynaklanıyor. yıllar yılı çok uzaktık biz. "baba sen bana küçüklüğümden beri sarılmadın" diye bağırana ağlayana dek birbirimize temas bile etmezdik. kardeşim doğduktan sonra tam bir elektra kompleksi örneği olan ilişkimiz değişmiş -ben de babama aşıktım-, kötü bir hal almıştı. ben babamı benle iyi geçinmeye, beni sevmeye itmek zorunda değildim ki. ben babama göre daha akil düşünmekten, daha soğukkanlı olmaktan, onu mantıklı düşünmeye davet etmekten yoruldum. çünkü benim annelik, ablalık yapmaya değil babaya ihtiyacım var.
şunu da söyleyebilirim ki, tek sefer hayat hakkımız var, bunu kimle nasıl değerlendireceğimiz de çok önemli. yıllar yılı mutsuzluğa katlanmaya gerek yok ki. çocuklar da mutlu olmazlar. ayrılmış ama sağlıklı bir süreçle ayrılmış ve bunu devam ettirmiş insanlar ve onların pek sorun yaşamamış çocukları da var.
bence insan hoşlanmadığı koşulları sürdürmesine sebep olan motivasyon kaynaklarını da değerlendirmeli. değişimin zor gelmesi, ayrılığın, alışkanlığın bitmesinin korkutucu yanları gibi faktörler de bu gibi kararlarda etkili olabiliyor.
çok mutlu olun :)
Yorum Gönder