Pages

15 Nisan 2010 Perşembe

vapurlar falan...

bugün bir kuş öldü.
her gün binlerce kuş ölüyordur.
her gün binlerce insan zaten ölüyor.
şahit olunan hep en acı geliyor işte.

birden yere düştü güvercin. yaralı sandım alıp kenara koyasam mı diye durdum. kuşun can çekiştiğini fark edince hiç bir şey yapmadan bakakaldım. hala kenara alsam mı acaba derken eylemsiz kaldım. iki adam bir şey taşıyarak geçiyorlardı, bir kuşa baktılar, bir bana, sonra "cık cık cık" deyip geçtiler. iyice afalladım. bir canlının ölümünü aptal aptal izliyor olduğum gerçeği da dank etti. güvercin de nefesini verip son anlarını yaşıyordu. yürümeye devam ettim. evet, kafamı geri çevirmeden duramadım. ama gittim.

sonra gittim. film izledim güldüm. şimdi de hüzünden ziyade hayat işte düşünce alt yapısıyla yazıyorum. ilk başta üzgündüm. şimdi tuhaf.

bazen böyle kafamın dağılmasına sinir oluyorum. en hisli duyguların asil insanı olmaya da uzağım sanki ama.
neyse.

0 Kalem Kelam: