Pages

12 Haziran 2010 Cumartesi

bir dünya kupası-bir dünya.

insan kendini sorumluyken güzel şeylerden mahrum bırakarak cezalandırır mı yoksa motive mi eder? bazen her sorunun tek cevabı olmalıymış gibi davranan kendime not: saçmalama!




sene 2002 idi, damla'yla okulu asıp fransa-senegal maçını izlemeye eve gitmiştik. inadına senegal'i tutuyorduk. hatta -ergeniz ya- evde afrikalı dansları yapmayı falan deniyorduk. senegal kazandı diye o kadar mutlu olmuştuk ki, anlatamam. neden mi? işte. o zaman mutlu olmak az daha kolaydı sadece.

o zaman bir arkadaşa fenerbahçe'nin ilk 11'ini öğreteceğim diye çabalar dururdum. o bir tek ogün'ü bilirdi. çünkü onu beğenirdi. annem rüştü'ye şükrü derdi. çünkü ona "o rüştü" dememizi severdi.

gayet iyi bildiği halde sorardı; "hangisi biziz?" diye. "taç neeğ?"," o gol değil mi?" diye ne kaddar gıcık soru varsa sorardı, babamla kardeşimin anlatma çabalarıyla eğlenirdi. tamam, pasif ofsaytı bilmese de, ofsayattan da anlardı :P

almanya-abd maçında, ilk sevgilim olmuş kimseyle izlemiştik hasbel kader, gidip oliver kahn'a hayran olmuştum. hala severim kendisini. hala da khan mıydı kahn mıydı der, şapşırırım.

o zamanlar da, çok beğendiğim için "ayyy çok zevksizsin" diyorlarken bazıları, bazıları "o nasıl bir kalecidir yarappim" diyorlardı :) şirin ama değil mi? fkljsşlfjdj

uefa sonrası en güzel bir futbol şeysiydi benim için 2002 dünya kupası. hatta çoğumuz için. e ama cinsiyet ve ilgili önyargılarımız var ya, ben benim için olanı bilirim. futbolun keyif olduğunu öğrendi pek çok kadın -ben önceden biliyordum kiiiğ!- maç izlemenin, o heyecanın, 22 kişinin bir topun arkasından koşmasının heyecanının, hakeme küfretmenin,

ahaha bu yazının başıynan sonu acaip farklı olacak; aman napayım? ahaha toparlayayım tabii ki!

fantezi futbollar, iddaa'lar, gece gece telefonda konuşulan transfer politikası ve yapılan yanlışlar, 6-0 yenilince mesela, oturup ağlamalar...

sonuç: artık galatasaray'ın ilk 11'ini sayamayan, bazı roller benimsemiş, bir hatun olan ben. olumlu olansa, futbol keyifli, keyif alanları anlamak zor değil. yine de futbol magandaları eşek; sevinmeyi dahi bilmek gerek.

alternatif sonuç: ilk 11'imizi sayamayacak kadar ilgisizim ama bursa'dan bir gol haberi gelmedi! biliyoğruuuum! hala gülüyoruuuuuğğğuuum ve gülüyoooğrruuuuğğğmmm! :)

3 Kalem Kelam:

Sonbahar Vurgunu dedi ki...

Abartmış olmayayım ama şu ülkede eski milli kalecimizin adını Şükrü olarak bilenler Rüştü olarak bilenler kadar vardır. En azından öyle demek daha kolaylarına gidiyor herhalde. Şükrü ismi daha bir oturuyor ağza :P

Benim durumum da seninkinden farksız. Haftasonları "Avrupa'dan Futbol" programını kaçırmayan, Football Manager'la sabahlayan, FIFA'da kupadan kupaya koşan çocuk gitti; yerine futbolu uzaktan seven biri geldi. Biz mi değiştik, futbol mu acaba? Yoksa ikisi birden mi?

Bu arada Oliver Kahn'lı resim dosyası görüntülenemiyor maalesef :/

Sonbahar Vurgunu dedi ki...

Gündüzleyin yazdığımda link ölü gibiydi ama canlanmış şimdi!

Melike dedi ki...

football manager'i hiç sevemedim, ona başlamıştım bir dönem sonra aman bea sen idare et utku demiştim djasdkja fifa 98 oynadığım günleri hatırlıyorum da :) en eski onu oynardık yani:))) aah ah! futbol daha sektörel bir hala geldi, biz büyüdük, zevklerimiz değişti, zaman zaten hep ileri koşuyor :)))

ben görüyorum yea diyecektim ama sen de görür olmuşsun^^